Mayaların kehaneti de şike iddiaları da gerçek

  • 12 Mart 2012 Pazartesi

Maya uygarlığı, tarihçi ve antropologlardan çok, tarihin boşluklarında ‘gizem’ arayan spekülatörlerin alanı olmuştur. Ancak bu durum, tabii ki Mayalar’ın matematik, astronomi gibi alanlarda bugüne gelen şaşırtıcı izlerini silmez. Şu zamana kadar süregelen en ‘derin’ Maya kehaneti, 21 Aralık 2012’de kıyamet kopacağı spekülasyonu idi. Ancak Avustralyalı bilim tarihçisi Gronemeyer, 21 Aralık 2012 tarihinin, bir son değil, bir başlangıç ifadesi olduğunu, yaklaşık 1300 yıl öncesine ait olduğu tespit edilen Comalco tabletlerindeki metinlerde Maya takviminin 5125 yıla varan döngüsünün 2012’de sona ereceğini ama bu tarihin, aynı zamanda, Mayalar için yeni bir başlangıç ve ‘yaradılış günü’ olduğunu belirtiyor. Burada Gronemeyer’in belirttiği ‘döngü’ sözcüğü önemli.

Bu, iktisat yazınında da ekonomik döngü (cycle) olarak geçer. Aslında Mayalar’ın takvimi ve takvimde olduğu iddia edilen başlangıçlar-bitişlerle (döngüler) ünlü kâhin Nostradamus’un kehanetleri arasında da paralellik olduğu söylenir. İngiliz iktisat tarihçisi Agnus Maddison, insanlık tarihini eksi 5000’den başlatır. Maddison’un bütün bu büyük tarihsel süreci gösteren grafiğinde insanlığın gelişimi, sanayi devrimine değin oldukça mütevazıdır. Ancak sanayi devrimi ile birlikte gerek nüfus gerekse hâsıla büyümesi olağanüstü artar ve bu büyümeyi teknoloji hızlandırır. Yani Mayalar’ın 21. Yüzyıl’ın başında ‘kıyamet’ kopacak kehanetine giden yola girilmiştir aslında. Mayalar’ın 5125 yıllık döngüsünün, bundan dolayı, pek öyle ‘uydurulmuş’ metafizik kehanetler olduğunu söyleyemeyiz. Ciddi iktisat tarihçileri ve kuramcılar olan A.G. Frank, K. Gills’e göre de, bugünkü dünya sisteminin başlangıcı, günümüzden yaklaşık 5000 yıl öncesinde Mezopotamya’da ortaya çıkmıştır. İçine kapitalizmi de alan, hatta kapitalizmde hızlanan ve kendine özgü krizleri yaratan, sermaye birikimi ‘güdüsünün’ insanlık için 5000 küsur yıl geriye gittiğini Frank ve arkadaşları ciddi bir iktisat tarihi tezi olarak ileri sürerler. Zaten Maddison’un zengin verilere dayandırdığı ‘The Word Economy’ adlı çalışması da, benzer olmasa da, paralel kanıtlar ortaya koyar. Bütün bunları anlatma amacım şu; Mayalar’ın Comalco tabletlerinde anlatmaya çalıştıkları ‘stratejik’ zamanların tam ortasındayız. Mayalar’ın kehanetinin bilimsel olup olmayacağı konusunda bir şey söyleyecek durumda değilim. Ancak pekâlâ Maddison, Frank, Gills gibi kuramcıların -bu kuramlarını sonradan önemli ölçüde değiştirseler de- söylediklerini ciddiye almak gerek. Bütün bu kuramları, Nostradamusvari kehanetleri, bugün yaşananlarla üst üste koyalım. Karşımıza, özellikle Frank gibi kuramcıların 5000 yıl öncesinde Mezopotamya’da başlattıkları dünya sisteminin, yine bu topraklarda çok önemli bir değişikliğe gitmekte olduğu sonucu çıkar.

Bütün şu olan bitene bakın; hiçbir şey şaşırtıcı gelmiyor. Türkiye’de neredeyse ‘dokunulmasın’ diye bir ‘din’ yapılmasına ramak kalmış ‘kutsal’ futbol dünyasını ve onun haramilerini ortaya çıkardık. Amerika’nın en zengin ailelerinden olan Glazer Ailesi, Manchester United’ı 800 milyon sterline satın aldığında kıyamet kopmuştu. Ama Manchester’ın yıllık geliri 325 milyon Euro’yu buluyordu ve bu gelir kriz falan dinlemeden de alıp başını gidiyordu. Bugün futbol endüstrisi kârlı bir alan ama kârını prestijli olursa sağlayabilir. Mafyanın elindeki bir futbol piyasayı beş para etmez.

Bizim Maluflarımız kimler?

Bugün İngiltere premier liginin takım ağırlığı yaklaşık 3 milyar Euro’dur. Türkiye ligi ise 800 milyon Euro’luk takım ağırlığı ile Avrupa’da altıncıdır. Ancak, Türkiye futbol endüstrisi olması gereken yerin çok altındadır da aynı zamanda. Bunun en büyük nedeni, Türkiye futbol endüstrisinin Avrupa gibi piyasaya tam açık olmamasıdır. Bunu anlatmak için şöyle bir benzetme yapalım: Mesela Suriye’de, bugüne değin, kâr eden hiçbir ‘piyasaya’ Esad oligarşisinin temsilcisi Rami Maluf’dan izinsiz girilmezdi. Ya da Maluf’a ortak olunurdu. Peki, Türkiye’de, futbol endüstrisinde, suyun başını tutan Maluflar kimler; bunların futbol dışındaki siyasi, ekonomik (medya) gücü nereye dayanıyor; bu güç şimdiye değin, hangi organize suçları işledi? Mayalar’ın ve sonradan Frank ve arkadaşlarının dediği gibi, Mezopotamya’da yaklaşık 5000 yıl önce kurulan bir dünya sisteminin insanlık sonuna yaklaşıyor. Suriye’de Rami Malufların dönemi bitiyor. Peki, Türkiye’de kimlerin dönemi, kimlerin ekonomisi bitiyor; şike iddianamesine bakın anlarsınız. Bizim Rami Maluflarımız olması gereken yerde… Dünyada tabii ki çok Maluf var; ama bunların kesin gidişi için, Mayalar’ın dediği gibi, şu 2012’yi bekleyelim…