ÖN YAZI
Vakıfbank Kültür Yayınları’nın uzun soluklu ve titiz bir çalışmanın ürünü olarak yayımladığı “Post-Keynesyen Ekonomi Ansiklopedisi”, Türkiye’de iktisat öğrenimi ve düşüncesi açısından temel başvuru kaynaklarından biri olmaya aday. Bu eser, yalnızca bir ansiklopedi olmanın ötesine geçerek modern ekonomideki kavramların, kuramların ve tartışmaların yeni bir gözle yeniden değerlendirilmesini sağlıyor.
Neoliberal düşüncenin uzun süredir ekonomiye, siyasete ve toplumsal yaşama hâkim kıldığı kısır döngüyü kırmak, artık sadece akademik bir mesele olmaktan çıkmıştır. Bugün bu döngüyü aşmak, gelişmekte olan ülkelerin siyasetçileri, bürokratları ve politika yapıcıları için de yeni bir ufuk ve yön arayışı anlamına gelmektedir. Post-Keynesyen iktisat, tam da bu arayışa güçlü bir teorik ve pratik çerçeve sunuyor.
John Maynard Keynes’in 1929 Büyük Buhranına yanıt olarak geliştirdiği yaklaşım, Post-Keynesyen iktisatçılar tarafından günümüz koşullarına uyarlanarak konjonktürel olmaktan çıkarılmış, kalıcı bir analiz ve politika setine dönüştürülmüştür. Günümüzde devletin ekonomik süreçlerde yeniden etkin bir rol üstlenmesi gerektiği düşüncesi, yalnızca bir tercih değil; daha adil, dengeli ve sürdürülebilir bir ekonomik düzenin zorunlu koşulu olarak öne çıkmaktadır.
Ana akım iktisadın neoliberal yorumları, artık kapitalizmin güncel krizlerini çözmek bir yana, bu krizleri küresel sermaye lehine yeniden üreten ve toplumun geniş kesimlerini yoksullaştıran bir düzenin sürdürülmesine hizmet ediyor. Bu bağlamda, iklim krizinden finansal dalgalanmalara, gelir eşitsizliğinden işsizlik sorununa kadar bütün küresel kriz zincirlerinin neoliberal paradigmanın tıkanıklığıyla daha da derinleştiği açıkça görülüyor.
İşte tam bu noktada, Post-Keynesyen iktisat; sistemin içinde kalarak onu iyileştirmeyi, toplumsal refahı önceleyen, kamusal müdahaleyi yeniden meşrulaştıran bir iktisat anlayışını temsil ediyor. Bu yaklaşım, krizi yalnızca yönetmeyi değil ekonomiyi insan merkezli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor.
“Post-Keynesyen Ekonomi Ansiklopedisi”, modern ekonomide yeni bir düşünme biçiminin kapılarını aralıyor: Piyasa dogmalarının ötesinde, bilimsel temelli, kamusal sorumluluk bilinci taşıyan ve adalet fikrini yeniden merkeze alan bir ekonomi anlayışının temellerini yeniden kuruyor.
Bu değerli çalışmayı Türkçeye kazandıran arkadaşımız Dr. Mustafa Sacid Öztürk’ün tanıtım yazısıyla size sunuyoruz.
Dr. Cemil R. Ertem
TANITIM YAZISI
İktisat disiplini, tarihsel olarak neoklasik iktisadın oluşturduğu ana akım (ortodoks) çerçeve ile, bu çerçevenin varsayımlarını eleştiren ve alternatif yaklaşımlar geliştiren ana akım dışı (heterodoks) iktisadi düşünce okulları arasındaki ayrım üzerine şekillenmiştir. Günümüzde bu ayrım, davranışsal, kurumsal ve deneysel iktisat gibi yönelimlerin katkısıyla daha karmaşık ve çoğulcu bir görünüm kazanmıştır. Bu çoğulcu yaklaşımlar içinde yer alan post-Keynesyen iktisat, heterodoks düşünce geleneğinin önemli kollarından biridir.
Louis-Philippe Rochon ve Sergio Rossi’nin editörlüğünü yaptığı ve Türkçeye Post-Keynesyen Ekonomi Ansiklopedisi olarak çevrilen kitap ise bu ekolün kavramsal ve kuramsal çerçevesini ayrıntılı biçimde ortaya koyan bir başvuru eseridir.
Ortodoks ve Heterodoks İktisadın Kısa Tarihi
Ortodoks iktisat, büyük ölçüde denge durumlarına ve rasyonel beklentilere sahip temsilî aktör modellerine dayanır. Bu yaklaşımda piyasaların etkin olduğu ve ekonominin uzun dönemli denge konumundan önemli sapmalar göstermediği varsayılır. Krizler gibi olgular, sistemin içsel dinamiklerinden ziyade öngörülemeyen dışsal şoklar (“siyah kuğular”) olarak ele alınır. Bu modeller yalnızca istikrarlı ekonomileri açıklayabildiği için eleştiriye tabi tutulmuştur.
Buna karşılık, heterodoks iktisat ve özel olarak post-Keynesyen düşünce, ekonomiyi belirsizlik ve içsel süreçler tarafından yönetilen karmaşık, kırılgan ve istikrarsız bir sistem olarak kabul eder. Bu gelenek, ana akım teorinin aksine, ekonomik sorunların çözümünde devlete ve maliye politikasına merkezî bir rol atfeder. Post-Keynesyenler için krizler, kapitalizmin içsel bir gelişimi olarak görülür ve bu durum, 2008 Küresel Finans Krizi gibi olayların analizinde bu ekolün öngörü gücünü ortaya koymuştur.
Post-Keynesyen İktisadi Düşünce
Post-Keynesyen ekolün entelektüel kökleri, 1950’lerin ortalarında Joan Robinson, Nicholas Kaldor ve Michał Kalecki gibi isimlerin çalışmalarına dayandırılabilir. Kurumsal olarak ise 1970’lerde Alfred Eichner ve Paul Davidson gibi iktisatçıların öncülüğünde, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde bir düşünce okulu olarak şekillenmeye başlamıştır.
Bu düşünce okulunun temelinde, gerçek dünyanın işleyişini anlama amacı yatar. Temel ilkeleri arasında şunlar bulunur:
Belirsizlik: Geleceğin olasılıklarla hesaplanamayacağı radikal belirsizlik kavramı, özellikle uzun vadeli yatırım kararlarının merkezinde yer alır. Bu belirsizlik, ekonomik aktörlerin davranışlarını şekillendirir ve sistemi istikrarsızlığa yatkın hâle getirir.
Efektif Talep: Üretim ve istihdam düzeyini belirleyen temel faktör, mal ve hizmetlere yönelik toplam taleptir. Bu ilke, arzın kendi talebini yarattığı Say Kanunu’nu yaklaşımını reddeder.
Endojen Para: Para, merkez bankası tarafından dışsal olarak kontrol edilen bir değişken değil, bankaların kredi verme süreciyle ekonomik sistemin içinde (endojen olarak) yaratılan bir olgudur. Bu durum, para politikasının işleyişine dair ana akımdan farklı sonuçlar doğurur.
Tarihsel Zaman: Ekonomik süreçler geri döndürülemez bir zaman içinde gerçekleşir ve geçmişte alınan kararlar gelecekteki patikayı etkiler (yol bağımlılığı).
Post-Keynesyen Ekonomi Ansiklopedisi’nin Özellikleri
VakıfBank Kültür Yayınları tarafından, editörlerin Türkçe baskı için yazdıkları önsöz ile birlikte yayımlanan Post-Keynesyen Ekonomi Ansiklopedisi bu düşünce ekolünün birikimini ve ana akım iktisada sunduğu alternatifi bir araya getiren bir başvuru kaynağıdır. Eserin başlıca özellikleri şunlardır:
Kapsam: Yaklaşık 170 yazarın katkısıyla hazırlanan ansiklopedi, 300’den fazla madde başlığı içermektedir. Bu maddeler, neoklasik öğreti de dâhil birçok düşünce ekolünün yaklaşımına değinmekte ve bu yaklaşımları post-Keynesyen ekol üzerinden yeniden okumaktadır. Eserdeki tüm maddeler alfabetik olarak sıralanmıştır.
Amaç: Ansiklopedinin temel amacı, editörlerin ifadesiyle, “post-Keynesyen teorinin ‘mevcut neoklasik paradigmaya kapsamlı ve olumlu bir alternatif’ olduğunu göstermektir.” Editörler, bu eserle iktisadı “yeniden düşünmeyi ve yeniden öğrenmeyi” vaat etmektedirler. İktisada dair farklı düşünmenin imkân dâhilinde olduğunu göstermeye çalışmaktadırlar.
İçerik: Ansiklopedi, Post-Keynesyen düşüncenin temel kavramlarını (“Belirsizlik”, “Endojen Para”, “Efektif Talep”), önemli teorisyenlerin katkılarını ve güncel politika tartışmalarını ele almaktadır. Aynı zamanda, ekolün, heterodoks iktisadın diğer dallarıyla olan ilişkilerini ve ana akım teoriye yönelik eleştirilerini de içermektedir.
Dr. Mustafa Sacid Öztürk